İSİM Gilroy YAŞ; 25 ÖZLELLİKLER; Kahveregi gözlü, Uzun ve turucu saçlı,gür sakallı, ortalamanın üstünde bir boya sahip, nazik, yardımsever, kücükken demircede çalıştığı için kaslı ve güçlüdür. HİKAYE: Ben bir ailenin tek çocuğuydum. Babam bir demirci idi ve kücük bir dükkanı vardı, annem ise kalenin mutfağında yardımcıydı. Babam benim onun gibi bir demirci olmamı istiyordu. Fakat benim gelecek ile planlarım bambaşkaydı. Ben o kılıçları döven değil, kulanan olmak istiyordum. Ülkesi ve Kralı için kellesini vermekten çekinmeyen, korku nedir bilmeyen bir savaşçı olmak istiyorum. Fakat babam sert bir adamdı ve benim ne düşündüğüm onun zerre umrunda değildi. 18 yaşına gelinceye kadar babamın yanında demirciliğe ilişkin temel öğretileri kavrayıp en azından basit bir kılıcın nasıl dövüldüğünü öğrendikten sonra hayallini kurduğum asker olmanın benim için bir kez daha doğru bir karar olduğunu anlamıştım. Aradan haftalar geçti, cesaretimi topladım babamın karşısına çıktım. Babama hayallerimden bahsettim, bana alaycı gözlerle bakıp kendisinin sadece piyon olacağı onun olmayan savaşlar da kan döküp kendine ait olan hayatı bir hiç uğruna vermek istediğimimi sordu. Kararımın bu olduğunu ister bunu kabul etsin, ister kabul etmesin hayallerimden vazgeçmeyeceğimi onunla izin almak için değil ona ne yapacağımı bildirmek için konuştuğumu söylediğimde bana sağlam bir tokat attı, ardından defolmamı söyledi. Annemle vedalaştım, evime son birkez baktım. Batan güneşe doğru nereye varacağımı bilmediğim bir yolculuğa çıktım. Benim adım Gilroy ve sanırım maceram daha yeni başlıyor... ROL ÖRNEĞİ;Etraf sislidir. Yağmur çiselemektedir. Yolun sonunda bir taverna gözükmektedir. Üstü siyah renginin tonlarıyla kaplı bir elbiseye sahip olan yolcu tavernaya yaklaşmaktadır. Tavernanın kapısını açar, etrafına bakar, hancıyı gözüne kestirdikten sonra boş bir masaya emin adımlarla ilerlemeye başlar. Yolcu hancıya doğru bakar ve seslenir; -"Bana içecek sıcak birşeyler ve bir somun ekmek getir hancı!" Hancı adama kafasını çevirir. Çamurlu çizmelerine bakara;"+ Yanına somun emekten başka birşey istermez misin?" Yolcu masaya oturur. Emin ve tok bir ses tonu ile; -"Somun ekmek yeterli!" Hancı masaya yaklaşır. Sıcak güveci ve somun ekmeği masaya bıraktıktan sonra yapmacık bir gülümseme ile; +"Beyin başka bir isteği var mıdır?" Yolcu elini yok anlamına gelecek şekilde hareket ettirir. Yemeğini yemeğe başlar ve kendi kendine söylenir; -"Açlıktan geberseydim daha iyiydi. Hayatımda böyle bir güveç yemedim. Neyse umduğumuzu değil bulduğumuzu yiyeceğiz." der ve yemeğinden kaşıklamaya devam eder. Etraf sislidir. Yağmur çiselemektedir. Yolun sonunda bir taverna gözükmektedir. Üstü siyah renginin tonlarıyla kaplı bir elbiseye sahip olan yolcu tavernaya yaklaşmaktadır. Tavernanın kapısını açar, etrafına bakar, hancıyı gözüne kestirdikten sonra boş bir masaya emin adımlarla ilerlemeye başlar. Yolcu hancıya doğru bakar ve seslenir; -"Bana içecek sıcak birşeyler ve bir somun ekmek getir hancı!" Hancı adama kafasını çevirir. Çamurlu çizmelerine bakara; + Yanına somun emekten başka birşey istermez misin?" Yolcu masaya oturur. Emin ve tok bir ses tonu ile; -"Somun ekmek yeterli!" Hancı masaya yaklaşır. Sıcak güveci ve somun ekmeği masaya bıraktıktan sonra yapmacık bir gülümseme ile; +"Beyin başka bir isteği var mıdır?" Yolcu elini yok anlamına gelecek şekilde hareket ettirir. Yemeğini yemeğe başlar ve kendi kendine söylenir; -"Açlıktan geberseydim daha iyiydi. Hayatımda böyle bir güveç yemedim. Neyse umduğumuzu değil bulduğumuzu yiyeceğiz." der ve yemeğinden kaşıklamaya devam eder.

[quote][url='/user/461675']GrimLord[/url] said previously: İSİM Gilroy YAŞ; 25 ÖZLELLİKLER; Kahveregi gözlü, Uzun ve turucu saçlı,gür sakallı, ortalamanın üstünde bir boya sahip, nazik, yardımsever, kücükken demircede çalıştığı için kaslı ve güçlüdür. HİKAYE: Ben bir ailenin tek çocuğuydum. Babam bir demirci idi ve kücük bir dükkanı vardı, annem ise kalenin mutfağında yardımcıydı. Babam benim onun gibi bir demirci olmamı istiyordu. Fakat benim gelecek ile planlarım bambaşkaydı. Ben o kılıçları döven değil, kulanan olmak istiyordum. Ülkesi ve Kralı için kellesini vermekten çekinmeyen, korku nedir bilmeyen bir savaşçı olmak istiyorum. Fakat babam sert bir adamdı ve benim ne düşündüğüm onun zerre umrunda değildi. 18 yaşına gelinceye kadar babamın yanında demirciliğe ilişkin temel öğretileri kavrayıp en azından basit bir kılıcın nasıl dövüldüğünü öğrendikten sonra hayallini kurduğum asker olmanın benim için bir kez daha doğru bir karar olduğunu anlamıştım. Aradan haftalar geçti, cesaretimi topladım babamın karşısına çıktım. Babama hayallerimden bahsettim, bana alaycı gözlerle bakıp kendisinin sadece piyon olacağı onun olmayan savaşlar da kan döküp kendine ait olan hayatı bir hiç uğruna vermek istediğimimi sordu. Kararımın bu olduğunu ister bunu kabul etsin, ister kabul etmesin hayallerimden vazgeçmeyeceğimi onunla izin almak için değil ona ne yapacağımı bildirmek için konuştuğumu söylediğimde bana sağlam bir tokat attı, ardından defolmamı söyledi. Annemle vedalaştım, evime son birkez baktım. Batan güneşe doğru nereye varacağımı bilmediğim bir yolculuğa çıktım. Benim adım Gilroy ve sanırım maceram daha yeni başlıyor... ROL ÖRNEĞİ;Etraf sislidir. Yağmur çiselemektedir. Yolun sonunda bir taverna gözükmektedir. Üstü siyah renginin tonlarıyla kaplı bir elbiseye sahip olan yolcu tavernaya yaklaşmaktadır. Tavernanın kapısını açar, etrafına bakar, hancıyı gözüne kestirdikten sonra boş bir masaya emin adımlarla ilerlemeye başlar. Yolcu hancıya doğru bakar ve seslenir; -"Bana içecek sıcak birşeyler ve bir somun ekmek getir hancı!" Hancı adama kafasını çevirir. Çamurlu çizmelerine bakara;"+ Yanına somun emekten başka birşey istermez misin?" Yolcu masaya oturur. Emin ve tok bir ses tonu ile; -"Somun ekmek yeterli!" Hancı masaya yaklaşır. Sıcak güveci ve somun ekmeği masaya bıraktıktan sonra yapmacık bir gülümseme ile; +"Beyin başka bir isteği var mıdır?" Yolcu elini yok anlamına gelecek şekilde hareket ettirir. Yemeğini yemeğe başlar ve kendi kendine söylenir; -"Açlıktan geberseydim daha iyiydi. Hayatımda böyle bir güveç yemedim. Neyse umduğumuzu değil bulduğumuzu yiyeceğiz." der ve yemeğinden kaşıklamaya devam eder. Etraf sislidir. Yağmur çiselemektedir. Yolun sonunda bir taverna gözükmektedir. Üstü siyah renginin tonlarıyla kaplı bir elbiseye sahip olan yolcu tavernaya yaklaşmaktadır. Tavernanın kapısını açar, etrafına bakar, hancıyı gözüne kestirdikten sonra boş bir masaya emin adımlarla ilerlemeye başlar. Yolcu hancıya doğru bakar ve seslenir; -"Bana içecek sıcak birşeyler ve bir somun ekmek getir hancı!" Hancı adama kafasını çevirir. Çamurlu çizmelerine bakara; + Yanına somun emekten başka birşey istermez misin?" Yolcu masaya oturur. Emin ve tok bir ses tonu ile; -"Somun ekmek yeterli!" Hancı masaya yaklaşır. Sıcak güveci ve somun ekmeği masaya bıraktıktan sonra yapmacık bir gülümseme ile; +"Beyin başka bir isteği var mıdır?" Yolcu elini yok anlamına gelecek şekilde hareket ettirir. Yemeğini yemeğe başlar ve kendi kendine söylenir; -"Açlıktan geberseydim daha iyiydi. Hayatımda böyle bir güveç yemedim. Neyse umduğumuzu değil bulduğumuzu yiyeceğiz." der ve yemeğinden kaşıklamaya devam eder.[/quote] [b][color=#2ecc71]ONAYLANDI.[/color][/b]